Hidrolog Ne Kadar Maaş Alır? Paranın Psikolojisi ve Mesleki Kimliğin Derin Akışı Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamaya çalışırken sık sık şu soruyla karşılaşırım: “Neden bir mesleği seçeriz ve o mesleğin kazancı bize ne hissettirir?” Bu soru, yalnızca ekonomiyle değil, insanın kimlik, değer ve aidiyet duygularıyla da ilgilidir. Bugün bu merceği ilginç bir alana, yani hidrolojiye çevirelim. Birçok kişi merak eder: Hidrolog ne kadar maaş alır? Ama asıl önemli soru belki de şudur: “Bir hidrologun emeği, yalnızca maaşla ölçülebilir mi?” Bu yazıda, maaş konusuna klasik bir tablo olarak değil, psikolojik bir süreç olarak bakacağız. Çünkü kazanç, yalnızca cebimizi değil, zihnimizi…
Yorum BırakKart ve Hikaye Yazılar
Hidrofilik Yapı Nedir? İnsan Zihninin ve Duygularının Suya Benzeyen Doğası Üzerine Psikolojik Bir Analiz Bir psikolog olarak, insan davranışlarını gözlemlerken sık sık doğadaki kavramlarla paralellik kurarım. Hidrofilik yapı bunlardan biridir. Suya yakınlık gösteren, onu emen veya onunla bağ kuran bu yapı türü, yalnızca kimyasal bir gerçeklik değil; aynı zamanda insanın dünyaya, duyguya ve topluma yönelik eğilimlerinin güçlü bir metaforudur. Tıpkı suyu seven bir yüzey gibi, bazı insanlar da duygusal yakınlığa, empatiye ve anlam arayışına karşı doğal bir çekim hissederler. Peki, hidrofilik yapı psikolojik açıdan neyi temsil eder? Bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojinin penceresinden bu kavrama birlikte bakalım. Bilimsel Tanım: Hidrofilik…
8 YorumHidivlik Sistemi Nedir? Tarihten Öğrenmenin Pedagojik Gücü Bir Eğitimcinin Öğrenmeye Dair Samimi Girişi Öğrenmek, insanın kendi sınırlarını keşfetme yolculuğudur. Her tarihsel olgu, aslında bir öğrenme fırsatıdır. Hidivlik sistemi de bu açıdan yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda gücün, sadakatin ve toplumsal dönüşümün öğretici bir örneğidir. Bir eğitimci olarak inanırım ki tarih, yalnızca olayları değil, insanın öğrenme biçimlerini de gösterir. Peki siz, tarihsel bir olguyu öğrenirken sadece bilgi mi edinirsiniz, yoksa kendi düşünme biçiminizi de dönüştürür müsünüz? Hidivlik Sistemi: Osmanlı’nın Yarı Bağımsız Öğretmeni Hidivlik sistemi, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin Mısır üzerindeki yönetim biçimini ifade eder. Hidiv, Mısır valilerine verilen özel…
4 YorumHelis Yönü Nedir? Toplumun Görünmez Dönme Açıları Üzerine Sosyolojik Bir Okuma Bir sosyolog olarak, insan ilişkilerini incelerken sık sık mekanik sistemlere benzetmeler yaparım. Çünkü bir toplumun işleyişi, tıpkı bir makine gibi belirli yönlerde dönen güçlerin etkileşimiyle mümkündür. Bu yazıda, “helis yönü” kavramını yalnızca mühendisliğin değil, aynı zamanda sosyolojinin de bir terimi haline getirerek ele alacağız. Dişlilerin dönme yönü, aslında toplumun dönüşüm yönünü de anlatır. Peki, helis yönü nedir ve bu yön toplumsal yapılar içinde nasıl anlam kazanır? Helis Yönünün Mekanik Anlamı Helis yönü, bir helis dişlinin dişlerinin hangi yöne eğimli olduğunu tanımlar. Sağ helis dişli saat yönünde, sol helis dişli…
Yorum BırakHelezon Neden Kırılır? Tarihsel Süreçler ve Toplumsal Dönüşüm Üzerine Bir Analiz Bir tarihçi olarak geçmişi anlamaya çalışmak, aslında bugünü çözümlemenin en derin yollarından biridir. Çünkü geçmiş, sadece yaşanmış olayların toplamı değil; bugüne yön veren kırılmaların, dönüşümlerin ve dirençlerin hikâyesidir. Tıpkı bir helezonun kendi etrafında dönerek yükselmesi gibi, insanlık tarihi de döner, tekrar eder, fakat hiçbir zaman tam olarak aynı noktaya dönmez. Fakat bazen bu helezon kırılır. İşte bu kırılma, tarihin ivme kazandığı, insanlığın yön değiştirdiği anlardır. Helezonun Sembolizmi: Süreklilik ve Kırılma Arasındaki İnce Çizgi Helezon biçimi, tarihsel süreçlerde hem ilerlemeyi hem de döngüselliği anlatır. Bir medeniyet yükselirken bile kendi geçmişine…
6 YorumSeppuku Neden Yapılır? Onur, Toplumsal Cinsiyet ve Empati Arasında Bir Denge Arayışı Seppuku ya da bilinen adıyla “hara-kiri”, Japon kültüründe bir onur intiharı biçimi olarak tarihe geçmiş, çoğu zaman disiplin, sadakat ve ahlaki bütünlükle ilişkilendirilmiştir. Ancak bu kavramı yalnızca tarihsel bir ritüel olarak değil, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamiklerle birlikte ele aldığımızda; insanın varoluşsal mücadelesini, toplumun birey üzerindeki baskısını ve onurun toplumsal tanımını daha derinden anlamak mümkündür. Onur ve Toplumun Beklentisi: Seppuku’nun Kültürel Kökleri Seppuku, samurayların savaşta başarısız olduklarında ya da efendilerine ihanet ettiklerinde kendi onurlarını “geri kazanmak” için başvurdukları bir eylemdi. Fakat bu ritüelin ardında sadece…
Yorum BırakGünce Kimin Eseri, Hangi Türün Ürünü? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Bakış Bir Eğitimcinin Kaleminden: Öğrenme, Kayıt ve Dönüşüm Öğrenme, insanın kendisiyle kurduğu en derin ilişkidir. Bir eğitimci için her öğrenme eylemi, aynı zamanda bir keşiftir. Bu keşfin en samimi tanığı ise yazıdır. Yazmak, öğrenilenin içselleştirilmesi, yeniden anlamlandırılmasıdır. İşte bu bağlamda “günce”, yalnızca bir edebiyat türü değil, bir öğrenme biçimidir. Peki, “Günce kimin eseri, türü nedir?” diye sorduğumuzda aslında iki katmanlı bir soru sormuş oluruz: Edebî olarak kimin kaleminden doğmuştur ve pedagojik olarak neyi temsil eder? Günce: Edebî Bir Türden Fazlası Günce, kişisel deneyimlerin, duyguların ve düşüncelerin günü gününe…
Yorum BırakKaporta mı Kaporta mı? Bir Harfin Hikâyesinden Doğan Hayat Dersi Bazı kelimeler vardır ki, basit görünümlerinin altında derin anlamlar taşır. “Kaporta” da onlardan biri… İlk bakışta bir araba terimi gibi görünür, ama aslında bir tamir hikâyesi kadar insana, ilişkilere ve hayata dair bir şeyler de anlatır. Gelin, bir kelime üzerinden başlayıp, dostluğu, sevgiyi ve hayatı yeniden tanımlayacağımız bir hikâyeye adım atalım. Bir Kazanın Ardından Başlayan Yolculuk Arda, otuzlu yaşlarının başında, mühendis gibi düşünen bir adamdı. Hayatta her şeyin bir çözümü olduğuna inanırdı: bir sorun varsa analiz edilir, strateji kurulur ve çözülürdü. Esra ise tam tersine, duygularıyla yaşayan, insan ilişkilerini merkeze…
Yorum BırakBir Koyun Kaç Ay Süt Verir? Antropolojik Bir Bakışla Toplum, Emek ve Bereket Üzerine Kültürlerin çeşitliliğini anlamaya çalışan bir antropolog olarak, bir köyün sabahında, süt sağımının sessiz ritüelini izlemek her zaman büyüleyicidir. Tıpkı bir dini tören gibi dikkatle, özenle ve saygıyla yapılan bu eylem, aslında sadece biyolojik bir üretim süreci değildir. Koyun sütü, yüzyıllardır insan topluluklarının geçim stratejileri, ritüelleri ve kimlik inşaları içinde derin anlamlar taşımıştır. Ancak sorumuz basit gibi görünür: Bir koyun kaç ay süt verir? Bu basit biyolojik gerçeği yanıtlamak, aynı zamanda insanın doğayla, toplulukla ve gelenekle kurduğu ilişkinin hikâyesini okumaktır. Biyolojik Gerçek: Koyunun Süt Döngüsü Bir koyun…
4 YorumÜre Gübresi Yaprak Gübresi Olarak Kullanılır mı? Ekonomik Bir Perspektiften Kaynak Seçiminin Anlamı Bir ekonomist için her kaynak sınırlıdır, her karar bir fırsat maliyeti taşır. Üre gübresi kullanımı da bu çerçevede değerlendirilmelidir: bir çiftçinin tercih ettiği her gübre türü, yalnızca bitkisel verimlilikle değil, ulusal ekonomi, dış ticaret dengesi ve sürdürülebilir üretim yapısı üzerinde de etkiler yaratır. Bu yazıda, “Üre gübresi yaprak gübresi olarak kullanılır mı?” sorusuna yalnızca tarımsal değil, ekonomik bir mercekten bakacağız — çünkü her damla üre, aslında bir ekonomi hikâyesi anlatır. Üre Gübresi: Azotun Ekonomik Değeri Üre, içeriğinde yüksek oranda azot barındıran (%46 N) bir kimyasal gübredir. Bu…
Yorum Bırak