İçeriğe geç

Islamda hikmet ne anlama gelir ?

İslam’da Hikmet Ne Anlama Gelir?

Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamanın ve onunla bağ kurmanın, sadece eski olayları öğrenmekle kalmayıp, bugünün dünyasına ışık tutmanın da anahtarı olduğuna inanıyorum. Tarihin sayfalarındaki derinliklere inmek, yalnızca eski çağların değil, günümüzün de daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bugün, İslam düşüncesinde önemli bir yer tutan “hikmet” kavramını ele alacağız. Hikmet, sadece bilgelik anlamına gelmez; çok daha derin bir anlam taşır. Bu yazıda, İslam’da hikmetin tarihsel kökenlerini, kırılma noktalarını ve toplumsal dönüşümleri inceleyecek, geçmişten günümüze nasıl evrildiğine dair bir bakış açısı sunacağız.

Hikmetin Kökenleri: İlk Anlamları ve Evrenin Anlamı

İslam’da “hikmet” kelimesi, köken olarak Arapça “hikma” kelimesinden türetilmiştir ve genel anlamda bilgelik, derin bilgi ve doğru karar verme yetisi olarak açıklanabilir. Ancak, hikmetin sadece akıl ve düşünce ile değil, aynı zamanda içsel bir derinlik, doğru bir yaşam anlayışı ve evrenin ilahi düzenine dair derin bir kavrayışla bağlantılı olduğu anlaşılmaktadır.

İslam düşüncesinde hikmet, Allah’ın yaratma kudretinin bir yansıması olarak kabul edilir. Bu bakış açısına göre, hikmet, insanın hem içsel hem de dışsal dünyasında doğru yolu bulmasını sağlayacak olan bir kavrayış biçimidir. Kuran’da da hikmet kelimesi, sıkça Allah’ın sıfatlarından biri olarak yer alır. Allah, “Hikmet sahibi” olarak tanımlanır ve bu hikmet, yaratılışın her yönünde geçerlidir. İslam’ın ilk yıllarında, hikmet bir tür ilahi bilgi olarak kabul edilmiş ve insanın bu hikmeti öğrenmesi, hem akli hem de ruhsal bir yolculuk olarak görülmüştür.

Hikmetin Tarihsel Gelişimi: İslam Felsefesi ve Akıl

İslam düşüncesindeki hikmet anlayışı, zaman içinde büyük değişiklikler göstermiştir. Erken İslam döneminde, özellikle mutasavvıflar ve tasavvuf düşüncesinin etkisiyle hikmet daha çok ruhsal ve manevi bir boyut kazanmış, insanın içsel dünyasında bir derinlik kazandırmaya yönelik bir anlayış olarak ele alınmıştır. Ancak, İslam Altın Çağı olarak bilinen dönemde, felsefe ve akıl üzerinde yapılan yoğun tartışmalar, hikmetin daha entelektüel bir boyut kazanmasına yol açmıştır.

Özellikle Felsefi İslam düşünürü olan İbn Sina (Avicenna), hikmeti, yalnızca dini bir kavram olarak değil, aynı zamanda akıl ve mantığın da merkezi bir öğesi olarak incelemiştir. Onun felsefesinde, hikmet, insanın aklıyla doğru bilgiye ulaşmasının ve dünya ile Allah arasındaki ilişkiyi anlamasının yolu olarak tanımlanır. İbn Sina ve İbn Rüşd gibi düşünürler, hikmeti, bir ilahi akıl ve bilgi kaynağı olarak ele alarak, onu daha seküler bir anlamda da kullanmışlardır. Bu dönemde, hikmet bilim ve felsefe ile de ilişkilendirilmiştir.

İslam’da Hikmetin Toplumsal Dönüşümü

İslam tarihinde bir kırılma noktası olarak kabul edilebilecek en önemli gelişmelerden biri, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, hikmetin toplumsal yapılarla birleşmesidir. Osmanlı dönemi, bilgelik ve akıl yürütme anlayışlarının bir arada var olduğu bir dönemi işaret eder. Osmanlı toplumunda, özellikle saray çevrelerinde ve medreselerde, hikmetli kişiler sadece dini öğretmenler değil, aynı zamanda yönetici sınıfın da önemli danışmanları olmuştur.

Hikmetin toplumsal dönüşümü, Tanzimat Dönemi ile birlikte önemli bir değişim göstermiştir. Modernleşme süreciyle birlikte, Batı düşüncesi ile tanışan Osmanlı entelektüel çevrelerinde hikmet, evrensel bilgi ve akıl ile harmanlanarak, Batı felsefesinin etkisiyle daha seküler bir biçim almıştır. Bu süreç, İslam’daki hikmet anlayışının bilimsel bir perspektife kaymasına neden olmuştur. Hikmet, eski dini bağlamından sıyrılıp, daha evrensel bir bilgelik anlayışına dönüşmüştür.

Hikmetin Günümüzdeki Yeri: Bilgelik ve Toplum

Günümüz İslam dünyasında hikmet, hem geleneksel anlamını hem de modern anlamını bir arada taşır. Hikmet, bir yandan İslam’ın ahlaki değerleri ve manevi bilgisiyle ilişkilendirilirken, diğer yandan felsefi bir arayış ve bilimsel gelişim ile iç içe geçmiştir. Bugün hikmet, yalnızca dini bir perspektiften değil, toplumsal sorumluluklar, etik sorunlar ve bireysel farkındalıklar açısından da tartışılmaktadır. Modern dünya, hikmeti sadece bir geleneksel öğreti olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç ve bireysel gelişim aracı olarak da görmektedir.

İslam toplumlarında, geleneksel hikmet anlayışının yanı sıra, bilim, sosyal adalet ve siyaset gibi konularda da hikmetli düşünceler ortaya çıkmaktadır. Günümüzde hikmet, insanlığın karşılaştığı zorluklara daha evrensel çözümler üretmeye çalışan bir kavram haline gelmiştir. Ancak, geçmişten gelen derin bilgi birikimi, hala toplumların düşünsel temellerini şekillendirmekte ve onlara yol göstermektedir.

Sonuç: Hikmetin Geçmişten Bugüne Evrimi

İslam’da hikmet, tarihsel süreç içinde farklı anlamlar kazanmış ve toplumların değişen ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. İslam’ın ilk yıllarında başlayan bu derin bilgi arayışı, felsefi bir temele oturmuş ve Osmanlı dönemiyle birlikte toplumsal bir anlam kazanmıştır. Günümüzde ise hikmet, sadece bireysel bir bilgelik değil, aynı zamanda toplumsal sorumluluk ve evrensel bilgi arayışının bir ifadesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Geçmişle bugünü bağdaştırarak, bizler de hikmetin sadece geleneksel bir kavram olmadığını, aynı zamanda toplumları dönüştüren ve bireyleri bilinçlendiren bir güç olduğunu görebiliriz. Peki, sizce hikmetin bu evrimi, toplumlar arasındaki bilgi ve değer alışverişinin bir sonucu mudur? Günümüz dünyasında, hikmet kavramını nasıl daha derinlemesine anlamamız ve günlük yaşamımıza entegre etmemiz mümkündür?

8 Yorum

  1. Güneş Güneş

    Bizzat Kur’an (en-Nahl 16/125). Râgıb el-İsfahânî ise hikmet terimini “ ilim ve akılla gerçeği bulma ” şeklinde tanımlamaktadır. Hikmet Allah için kullanıldığında “eşyayı bilmek ve onu en sağlam ve kusursuz biçimde yaratmak”, insan için kullanıldığında “mevcûdatı bilip hayırlar işlemek” anlamına gelmektedir.

    • admin admin

      Güneş! Kıymetli yorumlarınız, yazının estetik yapısını güçlendirdi ve daha etkileyici bir anlatım sundu.

  2. Doru Doru

    Râgıb el-İsfahânî ise hikmet terimini “ ilim ve akılla gerçeği bulma ” şeklinde tanımlamaktadır. Hikmet Allah için kullanıldığında “eşyayı bilmek ve onu en sağlam ve kusursuz biçimde yaratmak”, insan için kullanıldığında “mevcûdatı bilip hayırlar işlemek” anlamına gelmektedir. Hüküm hikmetten daha geneldir. Hikmet, kişiyi güzel ameller yapmaya götüren, kişinin ahlâkının olgunlaşmasını sağ- layan sağlam ve faydalı ilim ve anlayış manasındadır.

    • admin admin

      Doru! Sevgili katkı sağlayan kişi, fikirleriniz yazının bütünlüğünü güçlendirdi ve daha dengeli hale getirdi.

  3. Tunç Tunç

    Hikmet, Kur’ân bilgisi, sözde ve işte doğruyu buluş, doğru akıl, İsabetli tedbîr, her şeyi yerine koymak ve bâzı yerde de peygamberlik anlamlarını ifade eder. (Allah) Hikmeti, kime dilerse (kim ilmi ve hakikati talep eder ve bu yönde ciddi gayret gösterirse) ona verir. 269. Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse … Hikmet, Kur’ân bilgisi, sözde ve işte doğruyu buluş, doğru akıl, İsabetli tedbîr, her şeyi yerine koymak ve bâzı yerde de peygamberlik anlamlarını ifade eder.

    • admin admin

      Tunç! Bazı düşünceler bana uzak gelse de katkınız için teşekkür ederim.

  4. Pakize Pakize

    Kur’an’da bazı ayetlerde hikmet kelimesi ile kast edilen ilim ve ameldir . Hikmet, kişiyi güzel ameller yapmaya götüren, kişinin ahlâkının olgunlaşmasını sağlayan faydalı ilim ve Salih amel manasındadır. Bu manasıyla hikmet, İslâm’daki ilim ve amel bütünlüğüyle de alâkalı bir kavramdır. Bütün varlıkları, ne ise o olarak idrak etmeyi sağlayan bilgelik ve gerçeklik bilgisi demektir. Kelimenin en eski ve temel sözlük anlamı “menetmek, alıkoymak”tır.

    • admin admin

      Pakize! Katılmadığım yönler vardı ama katkınız yazıya zenginlik kattı, teşekkür ederim.

Pakize için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet girişhttps://betexpergiris.casino/betexpergir.net